İnsanlar İçin Paha Biçilemez Bir İhtiyaç Olan Uyku
Uyku her insan için vazgeçilemez ve son derece önemli bir ihtiyaçtır. Günlük hayatta bu ihtiyaç insanları pek çok yönde etkileyebilmektedir. Bazı insanlar için uyku hayatın büyük bir bölümünü kaplarken bazı insanlar içinse büyük bir eksikliktir. Uyku ihtiyacı giderilirken önemli olan yalnızca o ihtiyacı ortadan kaldırmak değildir. Uykunun verimli bir uyku olması insanların günlük yaşantısı için büyük önem arz etmektedir. İş hayatından kişisel hayata kadar pek çok noktada uykunun verimli olduğu büyük bir etkendir. Verimli uyku için belirli etmenler vardır.
Verimli Bir Uyku İçin Kaç Saat Uyumalı?
Verimli uykunun en önemli etmenlerinden bir tanesi uyku süresidir. Gereğinden fazla ya da az uyunan uykuları en verimsiz uykular olarak nitelemek mümkündür. Uyku süresi ile ilgili pek çok bilgi bulunmakla birlikte uzmanlara göre ise uyku süremizi yaşımız belirliyor. Bu konuda bir araştırmaya imza atan Ulusal Uyku Kurumu (The National Sleep Foundation) hangi yaş aralığının ne kadar uyuması gerektiğini ortaya koymuştur. Araştırmanın sunduğu rapora göre:
- Yeni doğan dönemi (0-3 ay): 14-17 saat
- Bebeklik dönemi (4-11 ay): 12-15 saat
- Bebeklikte yeni yürüme dönemi (1-2 yaş): 11-14 saat
- Okul öncesi çocukluk dönemi (3-5 yaş): 10-13 saat
- Okul dönemi (6-13 yaş): 9-11 saat
- Ergenlik dönemi (14-17 yaş): 8-11 saat
- Genç yetişkinlik dönemi (18-25 yaş): 7-9 saat
- Yetişkinlik dönemi (26-64 yaş): 7-9 saat
- Yaşlılık dönemi (65 yaş ve üzeri): 7-8 saat
şeklinde uyku süreleri listelenmiş bulunmaktadır. Uyku süresi yerine getirilirken ise rahat bir uyku sürmemiz verimli uyku için temel şartlardan bir tanesidir.
Uyku Evreleri
Uykunun bütününü kapsayan belirli evreler bulunmaktadır. Bu evreler aşağıdaki gibi açıklanmaktadır:
- Non-rem uykusu: Rem uykusuna geçilmemiş evredir. Derin uyku bu evrede yaşanmaktadır. Yorgunluk bu evrede giderilmektedir.
- Birinci evre: Uykudaki dalma evresidir. Uyku oldukça hafiftir.
- İkinci evre: Uykunun en ayrıntılı bölümüdür.
- Üçüncü evre: Uykunun daha da derinleştiği evredir.
- Dördüncü evre: Uykunun oldukça derin olduğu evredir. Uyurgezerlik ve konuşma bu evrede gözlemlenebilmektedir.
- Beşinci rem uykusu: Rüyaların görüldüğü evredir.
Verimli Bir Uyku Sürmenin Sırları
Rahat bir uyku için dikkat edilmesi gereken ilk şey doğru yatak seçimi olmalıdır. Her insanın rahatlığı aynı olmayacağı için her insan farklı yatak türünde rahat hissedebilir. Yatak tercihleri bu ihtiyaçlarımız dahilinde yapılmalıdır. Yatağın yumuşak mı yoksa sert mi olacağına karar verdikten sonra ise kullanılan ürünlerin doğallığına dikkat edilmelidir. Yapay olan her ürün uykuyu ve sağlığı etkileyecektir.
Rahat bir uyku için stressiz bir yaşam sürmek önemlidir ancak stres her insan için kaçınılmaz bir sorundur. Stresli olunan dönemlerde ise sıklıkla uykusuzluk, verimsiz uyku gibi sorunlar baş gösterebilmektedir. Böyle dönemlerde ise uykudan önce alınan ılık bir duş iyi gelecektir. Duştan sonra ise ufak, yormayacak egzersizler uykuya hazırlayabilir, stresi en az seviyeye indirebilir. Uyumadan önce dinlenecek sakin müzikler de daha stressiz bir uyku sürmek için yardımcı olacaktır. Bütün bunların yanında doğal kokular da stresi azaltarak rahat bir uyku sürülmesine yardımcı olacaktır.
Uyku, uyku öncesindeki hareketlere ve aktivitelere göre de şekil alabilmektedir. Uykunun hemen öncesinde spor yapmış olmak verimsiz bir uykuya götürebilmektedir. Uzmanlar, spor ile uyku arasında en az 2 saat sürenin bulunması gerektiğini belirtmektedir. Uyku öncesi mavi ışığa maruz kalmak, televizyon izlemek gibi davranışlar da uykuyu verimsiz bir uyku haline getirmektedir. Uyku öncesi kitap okumak uyku için daha yararlı olacaktır. Bütün bu uygulamalara rağmen uykusuzluk sorunları ciddi boyutlarda ise bir uzmana görünmekte yarar vardır. Uykusuzluk, ciddi sağlık problemleri yaratabilmektedir.
Uykusuzluğun Getirdiği Sorunlar
İnsanlar için yoğun temponun getirdiği büyük sorunlardan bir tanesi de uykusuzluktur. Doğal koşulların bozulması, hayattaki yoğun tempo, stres gibi problemler beraberinde uykusuzluğu getirmektedir. İnsanlar bu yoğun hayatın içerisinde kayboldukları için ne kadar uyuduklarından, uykularının gelip gelmediğinden bile bihaber olabilmektedirler. Böyle durumların sonucu ortaya çıkan uykusuzluk ise pek çok sorunu beraberinde getirmektedir.
Uykusuzluk sonucu kişiler kendilerini çok yorgun, agresif ve mutsuz hissetmektedirler. Uykusuzluk sonucu ortaya çıkan bu duygu durumu ise insanlar için sosyal yaşantıda çekilmez bir hale gelmektedir. Uykusuzluk halinde yaşanan duygu durumu, uykusuzluk yaşayan kişiyi etkilemekle birlikte ilişki halinde olduğumuz insanları da etkileyebilmektedir.
Uykusuzluk kişinin hayatında büyük dikkatsizliklere yol açmaktadır. Kişi dikkatsizliğinin doğuracağı sonuçlar neticesinde bunun farkına varmaktadır.
Tokluk hissiyatından sorumlu olan leptin hormonu, uykusuzluk sonucu vücutta bir direnç ile karşılaşır. Direnç sonucu açlık baş gösterir. Uykusuzluk problemi ile karşı karşıya olan kişi, gün içerisinde daha fazla yemeye başlar, bu da kilo alışını beraberinde getirir.
İnsan vücudunda bulunan kaslarda, yağda ve karaciğerde bulunmakta olan hücrelerin insüline doğru tepki veremediği durumlara İnsülin direnci denir. Uykusuzluğun getirmiş olduğu en büyük problemlerden bir tanesidir. İnsülin direnci ise obeziteye, yüksek tansiyona ve yüksek kolesterole sebebiyet verebilir.
İnsanın günlük hayatında yeterince maruz kalmış olduğu stres, uykusuzluk sonucu da ortaya çıkabilmektedir. Uykusuzluk sonucu kalpte oluşan ritim bozuklukları, inme riskini ortaya çıkartabilmektedir.