Hemşirelik, Tıp ve Sağlık Terimleri Sözlüğü
Online Sözlük
Şu an bu sözlükte 245 kelime var
A
Abortus
Değişik nedenlerden dolayı fetüsün anne bedenin dışında yaşayacak olgunluğa erişmeden bedenden atılmasıdır. 20. gebelik haftasından önce veya 500 gramdan küçük gebelik kayıpları için abortus terimi kullanılır. Halk arasında düşük olarak da bilinir.
Abrezyon
Derinin bir yer ile sürtünmesi sonucu oluşan hafifçe kazınmış, zedelenmiş, soyulmuş, kanamış yer.
Açık Yara
Keskin aletlerin veya şiddetli bir darbe sonucu deri bütünlüğünün bozulmasıdır. Kanama ve enfekte olma ihtimali yüksektir.
Akromegali
Büyüme hormonunun fazla salgılanması nedeni ile ortaya çıkan anormal durum, dev adam hastalığı.
Antagonist
1. Zıt etki gösteren kaslar,
2. Aynı reseptör üzerinde etkileşim gösteren bir ilacın etkisini kaldıran diğer bir ilaç.
2. Aynı reseptör üzerinde etkileşim gösteren bir ilacın etkisini kaldıran diğer bir ilaç.
Atelektazi
Akciğerin bir kısmının ya da akciğerlerden birinin tamamen büzüşmesi sonucu yeterince genişleyememesi ve böylece işlevini yitirmesidir.
Avülsiyon
Vücuttan deri parçasının ya tamamen kopması ya da bir kısmının bağlı kalması sonucu oluşan yaralardır. Kopma.
B
Bakterisid
Bakterileri canlı vücudunda veya deney ortamında öldüren maddeler. Antibiyotik, dezenfektan.
Bandaj
Bir yaralanma olduğu takdirde yaraya konan pansuman bezini sarmaya ya da sargıyı desteklemeye yarar. Kırıklarda, bölgenin tespiti ve hareketsizliğini sağlamak için de kullanılır; sargı.
Basınçlı Pansuman
Kanamayı durdurmak, postoperatif yaraları ve cerrahi debirdman sonrası yaraları kapatmak, ödemi azaltmak için yara yüzeyinin basınç yapan malzemeler ile örtülmesi ile yapılan pansuman çeşididir.
Besiyer
Mikroorganizmalarım üretilmesi için gerekli maddeleri, besinlerin eklenerek hazırlandığı ortam.
Beyin herniasyonu
Beynin bir kısmının kafatası içindeki yapılar arasında sıkıştığında ortaya çıkan, kafatası içindeki çok yüksek basıncın potansiyel olarak ölümcül bir yan etkisidir.
Bilirubin
Eritrositlerde bulunan hemoglobin proteininin parçalanması sonucu oluşan sarı renkli madde, pigment.
Bronkodilatör
Bronşlardaki daralma durumunu değiştiren, yani bronşları genişletip oksijen alımını artıran ilaçlar.
Bronkoskopi
Bronkoskop denilen denilen tüp şeklindeki bir araçla trakeabronşiyal dalların ve bronkopulmoner segmentlerin incelemesi işlemine verilen addır. Biyopsi almak, sıvı ya da balgam örneği almak veya solunum yollarında bulunan yabancı cisimleri çıkarmak gibi işlemler yapılabilir.
Burkulma
Özellikle ayak bileğinde görülen eklem ligamentlerinin ve kapsülünün hasar görmesi sonucu oluşan durum.
C
Ç
C
Cerrah
Hastalıkları gidermek için el ve alet becerisi kullanarak ameliyat yapan uzman hekim. Operatör.
Cheyne-Stokes Solunum
Solunum hızının ve derinliğinin düzensiz olma durumu. Apne ve hiperventilasyon bu solunumda sıkça görülür.
Ç
Çiçek Hastalığı
Her yaşta ve her cinste kişilerde görülen irili kabarcıklar dökerek izler bırakan ağır, ateşli ve bulaşıcı bir hastalıktır.
Çölyak Hastalığı
Buğday, arpa gibi besinlerde bulunan glüten proteinine karşı olan hassasiyet sonucu oluşan ve ince bağırsakta emilimi azaltan bir rahatsızlıktır.
D
D Hipervitaminozu
Vücuda çok fazla D vitamini alınması ve aşırı şekilde birikmesi sonucu görülen belirtiler.
D vitamini
Kalsiyum ve fosforun sindirim yollarında kullanımı ve emilimi ile özellikle çocuklarda büyüme için gerekli vitamin.
Dağ Hastalığı
Diğer adıyla irtifâ hastalığı, hızlı bir şekilde belli bir yüksekliğin üzerine çıkıldığı zaman insan üzerinde oluşan etkiler.
Dalak
Midenin arkasında, diyaframın altında, sol böbreğin üstünde, yassı, uzunca, akyuvar üreten ve yıpranmış alyuvarları toplayan, damarlı, gevşek bir dokudan oluşmuş organ.
Dermis
Derinin epidermis ile deri altı doku arasında bulunan, bağ dokudan oluşan ve vücudu darbelere karşı koruyan katmanıdır.
Diabetes insipidus
Yüksek miktarda seyreltik idrar ve aşırı susuzluk hissi ile karakterize bir durumdur. ADH (vazopressin) hormonunun eksikliğinden kaynaklanabilir. Halk arasında şekersiz şeker hastalığı olarak da bilinir.
Dolaşım Yüklenmesi
Çok hızlı bir şekilde ve çok fazla miktarda sıvının vücuda verilmesi sonucu gelişen tablo.
Dudak-Damak Yarığı
Embriyolojik dönemde çeşitli nedenlerden dolayı bebeğin yüz bölgesindeki yapıların birleşme kusuru nedeniyle ortaya çıkan bir hastalıktır.
Düz Tabanlık
Tarslar ve metatarslar arasındaki ligamentlerin gevşeyerek ayak tabanın düşmesidir. Halk arasında taban düşüklüğü olarak da bilinmektedir.
E
Ekstravazasyon
Daha çok kanser tedavisinde kullanılan ilaçların toplardamar içine uygulanması sırasında enjektör iğnesi veya kataterden sızarak deri altı dokusuna sızması sonucu görülen hücre harabiyeti.
Ekzositoz
Hücre içindeki büyük moleküllerin boşaltım kofulları ile hücre dışına atılması olayına bu ad verilir. Bu olay sırasında ATP harcanır.
Emboli
Vücutta bulunan arterlerde damarların pıhtı veya başka bir cisim nedeniyle tıkanması durumu, vücutta taşınan kan pıhtısınada emboli adı verilebilir.
Emici Pansuman
Eksüdanın emilmesini sağlamak için yara yüzeyinin emici kuru malzeme ile kapatılması ile yapılan pansuman türüdür.
Endometriozis
Rahim iç tabakasının rahim dışında büyüdüğü bir durumdur ve sıklıkla şiddetli adet ağrısı, karın ağrısı, pelvik ağrı, ağrılı cinsel ilişki ve infertiliteye neden olur. Bu durum, adet döngüsü sırasında dışarı atılması gereken dokunun, rahim dışındaki bölgelerde büyümesi ve kanaması nedeniyle ağrıya neden olur.
Endotel
Kan ve lenf damarlarının iç yüzeyini oluşturan dokudur. Endotel hücreleri skuamöz yapıda ve tek hücreli ince bir katman oluştururlar.
Etiyoloji
Nedeni inceleyen bilim dalıdır. Genellikle bir hastalığın nedenini inceler. Tıp alanında sıklıkla kullanılır. Diğer adıyla nedenbilim.
F
Fagositoz
Fagosit hücrelerin solid partikülleri yakalayıp yutması ve sitoplazmasında oluşturduğu fagosom adı verilen boşluğa hapsederek sindirme çabasıdır.
G
Gazlı Bez
Çok eskiden beri kullanılan ve pansumanda en çok kullanılan malzemedir. Emici özelliği bulunan seyrek ve gevşek dokulu bir tür ince bezdir. Gaz bezi olarakta bilinir.
Genu Varum
Ayakta duruken, ayakların birbirine yakın, dizlerin birbirinden ayrı olması durumudur. Halk dilinde çarpık bacak olarak da bilinmektedir.
Glukagon
Kandaki glukoz düzeyini artırır. Pankreastaki langerhans adacıklarından salınır. İnsüline antagonisttir.
Glukokortikoid
Böbrek üstü bezlerden yani adrenal bezlerden salgılanan hormonlardır. İnsan için en önemli çeşiti kortizoldür
Gonadotropin
Kadınlarda yumurtalıkların (overler), erkeklerde testisleri uyaran ve hipofizin ön lobundan salgılanan hormonlar. Testosteron, östrojen gibi.
H
Halüsinasyon
Diğer adıyla varsanı bir duyu organını uyaran hiçbir nesne veya uyarıcı olmaksızın, sanılar almaktır.
Hamartom
Diğer adıyla hamartoma geliştiği organda normal olarak mevcut bulunan oluşturucu unsurlarla anormal bir karışımdan oluşan tümör görünümlü bir doku malformasyonudur.
Hansen Hastalığı
Hansen basili (Mycobacterium leprae) adı verilen bir mikroorganizmanın yol açtığı, çevresel sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok sistem ve organı etkileyebilen, bulaşıcı bir hastalıktır. Cüzzam; lepra hastalığı.
Haptoglobin
İnflamasyon, infeksiyon durumlarında düzeyi yükselen karaciğer tarafından üretilen bir glikoproteindir.
Hematom
Doku, organ ve boşluklarda, damar dışına çıkan kanın genellikle pıhtılaşmış halde yumuşak dokular arasında birikmesi sonucu oluşan yara.
Hemofili
Vücutta kanın pıhtılaşmasını sağlayan proteinlerin eksikliği sonucunda görülen bir kan hastalığıdır. Genetik olarak X kromozomu üzerinde çekinik bir gen ile taşınır.
Hipertrofi
Yoğun bir fiziksel aktiviteden sonra bir doku ya da organın hacminin, temel yapı taşları olan hücrelerindeki büyüme nedeniyle artmasıdır.
Hipotermi
Normal vücut sıcaklığının, 35 °C'den aşağı düşmesine denir. Genellikle yağmur, rüzgâr, kar veya soğuk suya maruz kalma gibi faktörler tarafından tetiklenir.
Hipovolemik Şok
Hemoraji veya aşırı sıvı kaybı sonucu gelişen ve hayati tehlike oluşturan şok türüdür.
İ
İnfertilite
Çiftlerin herhangi bir korunma olmaksızın düzenli bir şekilde cinsel ilişkide bulunmalarına rağmen son 1 yılda gebeliğin oluşmaması durumudur. Halk arasında bilinen adıyla kısırlık.
İnsizyon
Keskin aletlerin vücutta açtığı düzgün kenarlı yaralar. Cerrahın ameliyat sırasında açıtğı yaralarda bu gruba girer. Kesilme.
I
J
Jet Lag
Kısa süre içerisinde zaman farklılıkları olan yerlere seyahat sonucu sirkadyen ritmin yeni saat dilimine adapte olamamasından kaynaklı oluşan rahatsızlık.
K
Kabakulak
Paramyxoviridae familyasından zarflı bir RNA virüsü olan Kabakulak virüsünün sebep olduğu viral bir hastalıktır. Eş anlamlısı epidemik parotit.
Kabızlık
Diğer adıyla konstipasyon, bağırsak hareketlerinin yetersiz olması, defekasyon zorluğu sonucu görülen durum.
Kaburga
Göğüs kemiği ve omurlarla birleşerek göğüs kafesini yapan, sağ ve solda 12 tane olmak üzere toplam 24 tane olan yassı kemiklerin her biri. Kosta.
Kafa
Diğer adıyla baş. Hayvan ve insanların en rostral bölümünde bulunan, genellikle beyin, göz, kafatası, kulak, burun ve ağızı içeren kısımdır.
Kalp
Kalp kası olarak bilinen özel bir tip çizgili kastan oluşmuş, içi boş, kendiliğinden kasılma özelliğine sahip kuvvetli bir kan pompası. Yürek.
Kapalı Yara
Deri bütünlüğü bozulmadan ve doku altında hasara neden olan yaralara verilen genel isimdir.
Kas Atrofisi
Fiziksel aktivitelerin azalması sonucunda hipotonin uzun sürmesi sonucu kas liflerinin kısalarak küçülmesidir.
Kifoz
Sırt omurlarının dışa doğru çıkıntı yaparak, kamburluk oluşturması durumudur. Sternum içeriye doğru çökmüştür.
Konstipasyon
Bağırsak hareketlerinin yetersiz olması, defekasyon zorluğu sonucu görülen durum. Kabızlık.
Kontrendike
Kullanılması sakıncalı, tehlikeli, tavsiye edilmeyen durumlar için tıpta çok kullanılan kelime.
Kontüzyon
Ucu keskin olmayan cisimlerin çarpması sonucu oluşan ve deri bütünlğünün bozulmadığı yaralardır. Ezilme.
Kuru Pansuman
Aseptik yaralarla operasyon yaralarında kullanılan, yaradan daha geniş ve eşit kalınlıkta gazlı bez, pamuk ve sargı uygulanarak yapılan bir pansuman çeşidi.
L
Laserasyon
Travmatik bir olay sonucu oluşan yaralardır. Yara kenarları düzgün değildir ve ezilmeler görülebilir.
Lenfosit
Kemik iliğinde üretilen, hastalık etkenlerine karşı savunma sağlayan beyaz kan hücreleridir.
Lezyon
Hastalık veya bazı zedelenmeler sonucu patolojik reaksiyon göstermiş doku bölgesi, diğer bir tabirle doku bozukluğu.
M
Makrofaj
Dokularda bulunan patojenlerin, ölü gözelerin (hücrelerin), hücresel kalıntıların ve vücuttaki yabancı maddelerin yutulmasından sorumlu hücrelerdir. (Yunanca: "büyük-yiyiciler")
Malnütrisyon
Beslenmenin içerik ve miktar açısından yetersiz olması veya tam tersi aşırı besin alımı nedeniyle oluşan sağlık sorunlarını ifade eder.
Menenjit
Beyin ve omurilik zarlarının iltihaplanması sonucu oluşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Genellikle bakteri veya virüsler neden olur. Şiddetli baş ağrısı, yüksek ateş, sırt ve boyun ağrısı, bulantı, kusma, ışığa karşı hassasiyet gibi belirtiler gösterir. Menenjit tedavisi genellikle antibiyotikler, antiviral ilaçlar ve istirahat gibi yöntemleri içerir.
Metastaz
Kanserli hücrelerin bulundukları doku dışında doğrudan ya da kan-lenf damarları yoluyla başka bölgelere sıçramalarına verilen addır.
Mikrognati
Altçenenin yetersiz gelişmesi (hipoplazi) niteliğinde bir anomalidir; 1. ve 2. faringeal arklara (brankial yarık) özgü malformasyonların çoğu çene-yüz bölgesindeki mezenkimal dokunun embriyolojik dönemdeki yetersizliğine bağlanmaktadır.
Miyokardit
Kalp kası olan miyokardın, genellikle viral enfeksiyonlar sonucu iltihaplanması durumudur.
Multipl skleroz
Kişinin bağışıklık sistemindeki bozukluk sonucu beyin ve omurilikte çok sayıda plakların oluşmasıyla ortaya çıkan bir hastalık.
N
Nazal Kanül
Oksijen uygulamasında kullanılan ve hastanın burun deliklerinin içine yerleştirilen ince bir borudan oluşmuş aygıt.
Noradrenalin
Böbrek üstü bezlerinde bulunan medulladan hormon olarak salınır. Hormon veya nörotransmitter görevi vardır
O
Obsesyon
Kişinin aşırı şekilde takıntılı olma durumu, tekrarlanan ve kontrol altına alınamayan davranışlar. Saplantı.
Ö
O
Ö
Östaki Borusu
Orta kulak içindeki basıncın dengelenmesini sağlayan ve orta kulakla nazofrenksi birleştiren yola denir.
O
Osteoporoz
Latince "osteo" (kemik) ve Yunanca "poros" (delik) kelimelerinden türetilmiştir. Kemiklerde yoğunluk kaybı ve kemik dokusunun azalması nedeniyle kırılganlığın artmasıyla karakterize kemik hastalığıdır. Özellikle ileri yaşlarda, kadınlarda daha sık görülür ve hormonal değişiklikler, beslenme eksiklikleri, düşük fiziksel aktivite ve bazı ilaçlar osteoporoz riskini artırabilir.
Ö
Östrojen
Kadınlık hormonu olarakta bilinir. İkincil cinsel karakterize özelliklerin gelişimini sağlar ve erkeklerde de az miktarda bulunur.
Ötanazi
Kişinin hayatı artık dayanılmayacak duruma gelmesi halinde acısız veya daha az acılı şekilde yüksek doz ilaç vermek veya öldürücü düzeyde enjeksiyon yaparak yaşamı sonlandırma.
P
Penetrasyon ve Perferasyon Yara
Penetrasyon (batıcı) ve perferasyon (delici) yaralar, kurşun bıçak ve bunun gibi sivri cisimlerin açtığı delinme sonucu görülen yaralardır
Pirojenik Reaksiyon
IV uygulama sırasında serum seti içinde veya iğne üzerinde bulunan patojenik organizmaların neden olduğu hastalık tablosudur. Ateşin ani yükselmesi, titreme, baş ağrısı gibi durumlar görülebilir.
Pnömonektomi
Akciğer kanseri hastalarında bir akciğerin yerinden tamamen çıkarıltılmasına dayanan cerrahi bir yöntemdir.
Pnömoni
Akciğerde görülen enfeksiyonların oluşturduğu lezyonlara verilen ad. Halk arasında zatürre olarakta bilinir.
Psikoz
Türlü sebeplerle kişiliğin bütünlük ve uyum gücünü geniş ölçüde yıkan ruhsal bozuklukların tümüne verilen ad.
Pulmoner Emboli
Bir kan pıhtısının akciğerlere doğru gitmesi ve pulmoner arteri tıkaması sonucu akciğerlerin loblarına kan akışının kesilmesi durumu.
R
Raşitizm
Çocuklarda genellikle D vitamini eksikliği sebebiyle görülen kemik rahatsızlığıdır. D vitamini eksik olursa kemiklerdeki kalsiyum ve fosfor belirli düzeyde korunamaz.
Rejenerasyon
Canlıların dokularının ölmesi veya yok olması gibi durumlarda bu dokuların yeniden oluşumuna denir
Retina
Görmeyi sağlayan ışığa ve renge karşı duyarlı hücrelerin bulunduğu, gözün en içteki doku katmanıdır. Ağ tabaka.
S
Saçkıran
Yetişkinlerde ve çocuklarda görülebilen, sinsi hareket eden ve belirtilerini hemen ortaya koymayan bir saç dökülmesi hastalığıdır.
Sakkaroz
Diğer adlarıyla sükroz veya çay şekeri, C12H22O11 formülüyle gösterilen ve bir glukoz ve bir fruktoz molekülünün bir araya gelmesiyle meydana gelen disakkarittir. IUPAC adI β-D-fruktofuranozil-(2→1)-α-D-glukopiranosit şeklindedir.
Saprofit
Atık organik maddeleri veya ölü organizmaları ayrıştırarak besin elde eden organizmalara denir. Diğer adlarıyla çürükçül, ayrıştırıcı.
Ş
Şarbon Hastalığı
Bacillus anthracis isimli bakteriden dolayı olan bulaşıcı bir hastalıktır. Ot yiyen hastalıklı hayvanlardan insanlara bulaşabilir.
S
Sarı Humma
Grip benzeri bir tablodan, ağır karaciğer hastalığı ve kanamalı ateşe kadar geniş bir hastalık tablosuna yol açan akut viral bir hastalıktır. Karaciğer ve böbreklerde lezyonlar görülür.
Ş
Şeker Hastalığı
Diğer adıyla diyabet, kandaki glukoz seviyesinin çok yükselmesi sonucu idrarda şekere rastlanması.
S
Serum Fizyolojik
Serum olarak da bilinen ve genellikle tedavi amacıyla kullanılan %0,9'luk NaCl çözeltisidir. Damardan uygulanır. Halk arasında tuzlu su olarak da bilinir.
Ş
Şilomikron
Yağ asitleri ve gliserol ince bağırsakta emildikten sonra trigliseritler oluşur. Bu trigliseritlerin lipoprotein ile kaplanması sonucu şilomikronlar oluşur.
S
Siyanoz
Hücre ve dokuların oksijen gereksinimi karşılanmadığı zamanlarda özellikle dudaklarda, parmak uçlarında ve kulak memesi gibi yapılarda derinin kirli mavimsi - mor bir renk alması durumudur.
Ş
Şizofreni
Algılama ve düşünme yetilerinde meydana gelen bozulmalara bağlı kişinin davranışlarında bozulmaya yol açan ve kişinin dış dünyadan uzaklaşmasına, kendi kendine yeni bir dünya kurmasına neden olan hastalık.
S
Solunum Fonksiyon Testleri (SFT)
Akciğerlerin çalışma kapasitesini ölçen testlere denir. Akciğer fonksiyon testleri olarak da bilinir.
T
Tablet
Toz halindeki ilaçların, sıkıştırılarak kesik silindir ya da yuvarlak şekillerde sunulmasıdır.
Tansiyon
Kan basıncı olarak da adlandırabileceğimiz, kalbin kanı periferik sisteme pompaladığı zaman damarlarda oluşan basınç.
Tentürdiyot
Tentürdiyot, yaraların nikotik ve bakteriyel cilt enfeksiyonlarının antisepsisinde, yaraların mikrop kapmasının önüne geçmek için sürülen iyotlu tentür.
Torakotomi
Toraksın (göğüs) çeşitli amaçlar için cerrahi yöntemlerle açılması işlemine verilen addır.
Transdermal Terapötik Sistem (TTS)
Etkili maddenin bir flaster içine yerleştirilmesiyle hazırlanan farmasötik ilaç formlarıdır. Cilt üzerine yerleştirilir. Kulak arkası veya göğüs bölgesine uygulanır.
Triaj
Acil servislerde veya afet durumlarında hastaların önceliklendirilmesi ve aciliyet düzeylerine göre tedavi sırasının belirlenmesi anlamına gelir. Hemşireler triaj sürecinde, hasta değerlendirmesi yapar ve acil müdahale gerektiren hastaların öncelikli olarak tedavi edilmesini sağlar.
Triküspit Yetmezliği (TY)
Sağ ventrikül ile sağ atriyum arasında bulunan triküspit kapağın tam kapanmaması sonucu kanın sağ ventrikülden sağ atriyuma geri akmasıdır.
Tromboflebit
Bir kan pıhtısının genellikle bacak venlerini tıkaması sonucu gelişen inflamatuar durumu.
Tromboz
Canlı organizmada kan elemanlarının (fibrin, trombosit, eritrosit, lökosit), kalp ve damar iç yüzüne kitle (pıhtı) halinde yapışması olgusudur.
U
Uçuk Hastalığı
Herpes simpleks virüsünün bulaşması sonucu deride sıvı dolu kabarcıkların oluşması, tekrar edebilen bir hastalıklıktır.
Ü
Ülser
Daha çok midede ve bağırsakta görülen kendiliğinden iyileşmeyen ve kronik bir gelişme gösteren yara.
Üreter
İnsan anatomisinde, idrarı böbreklerden idrar torbasına taşır. Üreterler kaslı borulardır ve bu nedenle idrarı peristaltizm hareketleri ile ileri itebilirler. İdrar borusu.
U
V
Vazodilatasyon
Kan damarlarının duvarlarında bulunan düz kasların gevşemesi sonucu damarların genişlemesi. Kısaca damar genişlemesi.
Vena cava superior
Vücudun baş, boyun ve üst ekstremitelerinden gelen oksijenden fakir kanı sağ atriuma taşıyan toplardamar(ven).
Ventriküler Septal Defekt (VSD)
Doğuştan gelen kalp kusurlarından birisidir. Sağ karıncık ile sol karıncık arasındaki duvarda (septum) delik oluşmasına denir.
Vertigo
Baş dönmesi olarak bilinir. Santral ve periferik olmak üzere iki çeşiti vardır. Hastalık sebebiyle veya kendiliğinden oluşabilir.
Volkmann Kanalı
Kemik dokuzda havers kanallarını birbirine bağlayan, damar ve sinir hücrelerinin geçtiği enine olan kanallardır.
Vücut Mekaniği
İnsandaki kasların veya hareket organlarının birbirleriyle işleyişini inceleyen bilime denir.
Y
Yanık
Isı, elektrik, kimyasal madde, sürtünme ya da radyasyon nedeniyle et veya deri üzerinde meydana gelen bir yaralanma çeşididir.
Yarık Dudak
Embriyolojik dönemde çeşitli nedenlerden dolayı bebeğin yüz bölgesindeki yapıların birleşme kusuru nedeniyle ortaya çıkan bir hastalıktır.
Yatak Yarası
Yatağa ya da tekerlekli sandalyeye bağımlı olan hastaların vücut ağırlığı nedeniyle yatak ya da tekerlekli sandalyeye daha fazla temas eden bölgelerde oluşan basınç nedeniyle kan dolaşımının ve doku beslenmesinin bozulmasına bağlı olarak iskemi ve nekroz sonucu gelişen yara. Basınç yarası veya dekubitis olarakta bilinir.
Z
Zatürre
Virüs, bakteri gibi mikroorganizmalar nedeniyle oluşabilecek hastalık yani akciğer iltihaplanması. Diğer adıyla pnömoni.
Not: Sözlük Geliştirilme Aşamasındadır.
Kaynaklar:
Yazılı Kaynaklar:
https://nedir.ileilgili.org/ , https://tr.wikipedia.org
Görsel Kaynaklar:
Envato Elements, Shutter Stock, Yandex Görseller
Detaylı kaynak bilgisi almak için bize info@hemsirekitabi.com mail adresi üzerinden ulaşabilirsiniz.
Hemşirelik, Tıp ve Sağlık Terimleri Sözlüğü – Hemşire Kitabı